Türkiye genelinde konut satış fiyatları, son açıklanan verilerle birlikte yıllık bazda yüzde 26 oranında artış gösterdi. Artan maliyetler, kısıtlı arz ve yüksek kredi faizleri fiyatları yukarı çekmeye devam ederken, alıcılar için erişilebilir konut ihtiyacı daha da büyüyor.
Yıllık Artışta Fiyatlar Rekor Seviyeye Yaklaşıyor
Gayrimenkul bilgi platformları ve analiz şirketlerinin açıkladığı mart ayı verilerine göre, Türkiye genelinde konut satış fiyatlarında yıllık ortalama artış yüzde 26 seviyesine ulaştı. Özellikle büyük şehirlerde bu oran daha yüksek seyrediyor. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi metropollerde artış yüzde 30’un üzerine çıktı.
Bu artış, son bir yılda devam eden ekonomik sıkışma, döviz kuru dalgalanmaları ve inşaat maliyetlerindeki yükselişin doğrudan sonucu olarak değerlendiriliyor.
Metrekare Fiyatlarında Çarpıcı Yükseliş
Ülke genelinde ortalama konut metrekare fiyatı 25 bin TL seviyesini zorlarken, İstanbul’da bu rakam 40 bin TL’nin üzerine çıktı. Lüks konut projelerinde ise metrekare fiyatları 100 bin TL bandını aştı. Bu durum, özellikle ilk kez ev sahibi olmak isteyenler için finansal erişilebilirliği ciddi biçimde zorlaştırıyor.
Yatırım amaçlı konut alımlarının da artan kira getirileri nedeniyle canlılığını sürdürdüğü ancak orta gelir grubunun konut piyasasında giderek dışlandığı belirtiliyor.
Fiyat Artışının Nedenleri Neler?
Uzmanlara göre konut fiyatlarındaki bu yükselişin başlıca nedenleri şöyle sıralanıyor:
- İnşaat maliyetlerinde yaşanan yüzde 60’ın üzerindeki artış
- Arz-talep dengesizliği ve yeni konut üretiminde yavaşlama
- Arsaların kısıtlılığı nedeniyle artan arsa maliyetleri
- Yüksek enflasyonun gayrimenkulü güvenli liman haline getirmesi
- Krediye erişimde yaşanan zorluklar nedeniyle peşin alımların artması
Özellikle kentsel dönüşüm bölgelerinde fiyat artışları çok daha yüksek seyrediyor.
Kiralardaki Artış Satışları da Etkiliyor
Kira fiyatlarındaki sert yükseliş, konut satışlarına da etki etmeye devam ediyor. Büyükşehirlerde kiralar geçen yıla göre %80’e varan oranlarda artarken, ev sahibi olmak isteyen vatandaşlar artan kiraya karşılık konut sahibi olma arayışına yöneliyor. Ancak bu durum, sınırlı sayıdaki yeni projelere olan talebi artırarak fiyatların daha da yükselmesine neden oluyor.
Özellikle öğrenci kentleri, tatil bölgeleri ve ulaşım akslarına yakın ilçeler, yatırımcıların ilk tercihleri arasında yer alıyor.
Alternatif Modeller Gündemde
Artan fiyatlar karşısında dar gelirli vatandaşlar için konut sahibi olmanın yolları arasında alternatif finansman modelleri tartışılıyor. Kamu destekli:
- Paylı mülkiyet sistemi
- Kira öder gibi ev sahibi olma modelleri
- Sabit taksitli sosyal konut projeleri
gibi çözümler üzerinde çalışıldığı belirtiliyor. Ancak bu modellerin yaygınlaşması için hem mevzuat düzenlemeleri hem de özel sektör iş birliklerinin artırılması gerekiyor.
Uzmanlar Uyarıyor: Alım Gücü ile Fiyat Arasında Uçurum Derinleşiyor
Gayrimenkul değerlendirme uzmanları, konut fiyatlarındaki yükselişin alım gücünden çok daha hızlı ilerlediğine dikkat çekiyor. Ortalama bir çalışanın, Türkiye’nin büyük şehirlerinde sıfır konut satın alabilmesi için asgari 15-20 yıllık birikim yapması gerektiği hesaplanıyor.
Ayrıca yüksek faiz oranları nedeniyle ipotekli satışlar yüzde 40’ın üzerinde düşerken, sektörde peşin ve döviz bazlı satışların ağırlığı artıyor. Bu durum, konutun sosyal bir hak olmaktan çıkıp yatırım aracına dönüşmesini daha da pekiştiriyor.