Türkiye’de son dönemde meydana gelen depremler, konut piyasasını derinden etkiledi. Özellikle 2024 yılının ilk çeyreğinde, satılık konut sayısının yarı yarıya arttığı kaydedildi. Bu durum, hem alıcıların güvenli yaşam alanları arayışını artırdığı hem de yatırımcıların risk değerlendirmelerini yeniden gözden geçirmeleriyle ilişkilendiriliyor.
Son verilere göre, 2024 yılının başından itibaren Türkiye genelinde satılık konut sayısında önemli bir artış gözlemlendi. Özellikle büyük şehirlerde, İstanbul, Ankara ve İzmir gibi metropollerdeki satılık konut ilanlarının sayısı, deprem korkusunun etkisiyle yükseldi. Bu süreç, hem konut alıcıları hem de yatırımcılar için yeni dinamikler oluşturdu.
Uzmanlar, depremler sonrası alıcıların, güvenli ve dayanıklı yapılar arayışına girdiğini belirtiyor. Bu durum, özellikle inşaat standartlarına uygun, deprem yönetmeliklerine riayet eden konut projelerine olan talebi artırıyor. Potansiyel alıcılar, konut alırken yalnızca konum ve fiyat faktörlerini değil, aynı zamanda binanın depreme dayanıklılığını da göz önünde bulunduruyor.
Yüksek talep nedeniyle, deprem sonrası sağlam yapıların satış fiyatlarında da artışlar gözlemleniyor. Gayrimenkul danışmanları, alıcıların güvenli alanlara yöneldiğini, bu nedenle deprem etkisiyle satılan konutların değerlerinin yükseldiğini ifade ediyor. Özellikle, deprem güvenliği yüksek olan yeni projeler, alıcıların ilgisini çekerken, eski binalara olan talep azalıyor.
Ancak, bu süreç bazı zorlukları da beraberinde getiriyor. Yüksek talep, konut fiyatlarının artmasına neden olurken, birçok alıcının bütçesini zorlamaya başladı. Uzmanlar, bu durumun konut edinme sürecini daha karmaşık hale getirdiğini ve düşük gelirli ailelerin konut sahibi olma şansını azalttığını vurguluyor.
Konut sektöründeki bu gelişmeler, ayrıca yatırımcıların da dikkatini çekmiş durumda. Yatırımcılar, yeni projelerin inşaatına yönelerek, uzun vadeli kazanç hedefleri doğrultusunda hareket etmeyi planlıyor. Bununla birlikte, depreme dayanıklı binalara olan talebin artması, inşaat firmalarını da daha kaliteli ve güvenilir projelere yönlendirmekte.
Sonuç olarak, Türkiye’de satılık konut sayısındaki yarı yarıya artış, deprem korkusunun yarattığı etkileri gözler önüne seriyor. Bu durum, alıcıların güvenli yaşam alanları arayışını artırırken, piyasalardaki dinamikleri de değiştirmeye devam ediyor. Gayrimenkul sektöründe yaşanan bu değişim, önümüzdeki dönemde nasıl şekillenecek ve piyasa dinamiklerini nasıl etkileyecek, merakla izlenecek.