Ev sahiplerinin, tahliye davası açmadan kiracıyı çıkarması mümkün mü? Kira sözleşmesi, ihtarname ve noter onaylı belgeler gibi yasal adımlar nelerdir? Türk Borçlar Kanunu kapsamında kiracıyı yasal yollardan çıkarmanın püf noktaları bu haberde.
Konut ya da iş yeri sahipleri ile kiracılar arasında zaman zaman anlaşmazlıklar yaşanabiliyor. En çok karşılaşılan sorunlardan biri de, kiracının tahliye edilmesi süreci. Pek çok ev sahibi, uzun süren dava süreçleriyle uğraşmadan kiracısını yasal yollarla çıkarmanın yollarını arıyor. Peki, tahliye davası açmadan kiracı nasıl çıkarılır? Bu sorunun yanıtı, Türk Borçlar Kanunu’nda yer alan özel hükümler ve taraflar arasında yapılan yazılı sözleşmelere dayanıyor.
Her şeyin başlangıç noktası kira sözleşmesidir. Kiracının tahliyesine ilişkin haklar ve sorumluluklar büyük ölçüde bu belgede yer alır. Eğer sözleşmede açıkça belirtilmiş tahliye şartları varsa, bu şartlara dayanarak dava açmaya gerek kalmadan işlem yapılabilir. Örneğin:
Kira sözleşmesinin geçerli olması için mutlaka yazılı olması ve taraflarca imzalanması gerekir.
Kiracının tahliyesi için dava açmadan kullanılabilecek en etkili yöntem tahliye taahhütnamesidir. Bu belge, kiracının belirli bir tarihte evi boşaltmayı kabul ettiğini gösterir. Ancak yasal geçerliliği için şu koşulların sağlanması gerekir:
Bu yöntem, özellikle mahkeme süreci beklenmeden hızlı tahliye sağlamak isteyen ev sahipleri için önerilir. Detaylı bilgi için Türkiye Noterler Birliği sayfasından destek alınabilir.
Tahliye davası açmadan kiracıdan çıkmasını talep edebilmek için bir diğer yol da iki haklı ihtar yöntemidir. Bu yöntem, genellikle kiracının kira ödemelerini zamanında yapmaması durumunda devreye girer.
İşleyiş şu şekildedir:
Bu işlem tamamen yazılı ve belgeli olarak yürütülmelidir. Noter onayı şarttır.
Ev sahibi, konutu kendisi, eşi, çocuğu ya da bakmakla yükümlü olduğu bir yakını için kullanacaksa kiracının tahliyesini isteyebilir. Bu hak, Türk Borçlar Kanunu’nun 350. maddesinde açıkça belirtilmiştir. Ancak dikkat edilmesi gereken hususlar vardır:
Bu yöntemin güvenli ilerlemesi için hukuki destek alınması önerilir.
Ev sahipleri, son yıllarda artan enflasyon nedeniyle kira bedelini güncellemek istese de, kira artışı talebi tek başına tahliye nedeni değildir. Ancak taraflar anlaşamazsa ve bu durum kira sözleşmesine uygun değilse, ev sahibi farklı yasal yollarla süreci başlatabilir. Yine de dava açmadan tahliye bu sebeple doğrudan mümkün değildir.
Kira artış oranları, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi’ne (TÜFE) göre belirlenir ve %25’lik tavan uygulanır (Geçici düzenleme devam ettiği sürece).
En sorunsuz ve masrafsız tahliye yöntemi ise tarafların karşılıklı anlaşarak süreci çözmesidir. Ev sahibi, kiracıya taşınması için süre tanıyabilir ya da belirli bir maddi destek (örneğin taşınma masrafı) sunabilir. Anlaşma sağlanırsa şu şekilde ilerlenebilir:
Anlaşmalı tahliye süreci, dava açmadan çözüme ulaşmak isteyen taraflar için en pratik ve dostane yöntemlerden biridir.
Türkiye ekonomisi 2025'in ilk çeyreğinde pozitif büyüme gösterdi. Bu büyümenin en dikkat çeken lokomotiflerinden biri…
Yaz sezonunun yaklaşmasıyla birlikte kısa süreli konaklama arayanların sayısı hızla artarken, sahte yazlık ilanları da…
Türkiye genelinde konut satışlarında uzun süredir yaşanan durgunluk, kredili alımlarda görülen artışla hareketlenmeye başladı. Son…
Resmi Gazete’de yayımlanan yeni karar doğrultusunda, Çanakkale ilinde yer alan bazı taşınmazların özelleştirme kapsamına alındığı…
Gayrimenkul alım-satım işlemlerinde sıkça karşılaşılan eksik tapu beyanları için Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan önemli bir adım…
Artan hayat pahalılığı ve temel giderlerdeki yükseliş, çalışan kesimin maaşını ayın ilk haftasında tüketiyor. Türkiye…