Kira sözleşmesinin sona ermesinin ardından kiracının ödediği depozitonun iadesi, sıkça yaşanan anlaşmazlıklardan biridir. Kiracılar için haklarını bilmek ve süreci doğru yönetmek, depozitoyu eksiksiz geri almak açısından büyük önem taşır.
Kiralık ev tutarken ev sahibi tarafından talep edilen güvence bedeli, yani depozito, kira sözleşmesinin ayrılmaz bir parçasıdır. Ancak kira ilişkisi sona erdiğinde bu bedelin iadesi konusunda taraflar arasında sık sık uyuşmazlık yaşanabiliyor. Depozito iadesi, hem yasal çerçevede hem de karşılıklı iyi niyet ilkesiyle yürütülmesi gereken bir süreçtir. Peki kiracı depozitoyu nasıl alır, hangi haklara sahiptir ve nelere dikkat etmelidir?
Depozito, Türk Borçlar Kanunu’na göre ev sahibinin kiracıdan aldığı, genellikle bir ya da iki aylık kira bedeli tutarındaki güvence bedelidir. Bu bedel:
gibi durumlarda ev sahibi tarafından kullanılabilir. Ancak söz konusu zarar veya borç yoksa depozito, kiracıya aynen iade edilmelidir.
Kira sözleşmesi sona erdiğinde, ilk yapılması gereken işlemlerden biri evin durumunun taraflarca yerinde kontrol edilerek teslim tutanağı düzenlenmesidir. Bu tutanakta:
gibi bilgilerin yer alması, iade sürecinde önemli bir dayanak oluşturur. Teslim tutanağının iki nüsha halinde düzenlenip her iki tarafça imzalanması tavsiye edilir.
Borçlar Kanunu’na göre depozito bedeli, doğrudan ev sahibine değil, kiracı adına açılmış özel bir vadeli banka hesabına yatırılmalıdır. Bu hesap, sadece iki tarafın ortak kararı ya da mahkeme kararı ile çözülebilir.
Eğer depozito bu şekilde bir banka hesabında tutulduysa, kira sözleşmesi bittikten sonra:
Bu sistem özellikle taraflar arasında anlaşmazlık olması durumunda kiracının hakkını koruma altına alır.
Evde hiçbir zarar yoksa, kira ve faturalar ödenmişse, kiracı depozitoyu iade almayı talep edebilir. Bu talep sözlü olarak değil, yazılı olarak yapılmalıdır. Kiracı, ev sahibine noter aracılığıyla ya da iadeli taahhütlü mektupla yazılı bir iade talebinde bulunarak yasal süreci başlatabilir.
Talepte yer alması gereken temel unsurlar:
Bu adım, ileride doğabilecek hukuki süreçlerde kanıt niteliği taşır.
Ev sahibi, haklı bir gerekçe göstermeksizin depozitoyu iade etmiyorsa, kiracı yasal yollara başvurabilir. Kiracı, Sulh Hukuk Mahkemesi nezdinde “alacak davası” açarak depozitonun tahsilini talep edebilir.
Mahkeme sürecinde aşağıdaki belgeler delil olarak sunulabilir:
Mahkeme, kira süresi boyunca oluşan zarar ya da borç bulunmadığını tespit ederse, ev sahibinin depozitoyu faiziyle birlikte iade etmesine karar verir.
Borçlar Kanunu, depozito bedelinin vadeli hesapta tutulmasını zorunlu kılar. Eğer bu kurala uyulmamışsa ve ev sahibi depozitoyu nakit olarak almışsa, iade sırasında faiziyle birlikte ödeme yapılması gerekir. Uygulanacak faiz oranı mevduat faizleri düzeyinde hesaplanır ve kiracının mağduriyetini gidermek amaçlanır.
Bu belgeler, olası bir dava durumunda kiracının lehine kullanılabilir.
Depozito iadesi, yalnızca iyi niyet değil, aynı zamanda yasal hakların da gözetildiği bir süreçtir. Kiracılar, hem sözleşme hem de mevzuatla belirlenmiş haklarını bilerek ve süreci yazılı belgelerle destekleyerek depozitolarını eksiksiz şekilde geri alabilir. Yasal yolları gerektiğinde kullanmaktan çekinmemek, hem bireysel hakların korunması hem de ev sahibi-kiracı ilişkisinde adaletin sağlanması açısından önem taşır.
Ev alırken ya da kiralarken karşılaşılabilecek “açık” ve “gizli” ayıplar, tüketici hukuku kapsamında önemli hak…
2025 yılı itibarıyla birçok ilde emlak vergisi oranlarında beklenmedik artışlar yaşandı. Vatandaşlar, fahiş değer artışlarına…
KONUTDER Başkanı Ziya Yılmaz, Türkiye’de konut satışlarında gözle görülür bir canlanma yaşandığını belirtti. Yılmaz, bu…
Türkiye’de çevre dostu yapılaşma vizyonuyla yürütülen çalışmalar meyvesini vermeye başladı. Son verilere göre, ülke genelinde…
Apartman yaşamının en temel unsurlarından biri olan kapıcılar, temizlikten güvenliğe, posta dağıtımından teknik işlere kadar…
Otomotiv sektörünün iki önemli firması olan Y.T.T. Otomotiv ve DNZ Yedek Parça, borç yapılandırma sürecine…