Türkiye’de artan konut fiyatları ve düşük gelir seviyesi, özellikle asgari ücretliler için ev sahibi olmayı giderek daha zor hale getiriyor. Son yapılan araştırmalara göre, bir asgari ücretlinin ortalama 120 metrekarelik bir ev satın alabilmesi için 239 ay, yani yaklaşık 20 yıl boyunca kazancını biriktirmesi gerekiyor. Bu durum, özellikle büyük şehirlerde konut sahibi olmayı asgari ücretle geçinen bireyler ve aileler için neredeyse imkansız hale getiriyor. Konut fiyatlarındaki hızlı artış, enflasyon ve gelir seviyesinin yeterince artmaması nedeniyle, Türkiye’de ev sahibi olmak pek çok kişi için bir hayalden öteye geçemiyor.
Türkiye’deki konut piyasasında fiyatlar son yıllarda rekor seviyelere ulaşmış durumda. Şehirleşme, göç, yüksek enflasyon ve maliyet artışları, konut fiyatlarının hızla yükselmesine neden olurken, asgari ücret ve orta gelirli vatandaşların bu piyasa şartlarında ev sahibi olabilmesi giderek zorlaşıyor. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde, konut fiyatlarının gelire oranla aşırı yüksek olması, konut sahibi olmayı birçok vatandaş için imkansız hale getirdi. Bir asgari ücretli, tüm maaşını harcamadan biriktirse bile, yıllar boyunca çalışarak ancak bir ev sahibi olabiliyor.
Konut kredileri, eskiden ev sahibi olmayı kolaylaştıran bir araç olarak görülse de, artan faiz oranları ve konut kredisi taksitlerinin gelire oranla oldukça yüksek olması, artık bu seçeneği de zorlaştırıyor. Çoğu asgari ücretli için birikim yapmak zaten zorlu bir süreçken, yüksek faiz oranları ile kredi kullanmak da büyük bir mali yük haline gelmiş durumda. Bu koşullar altında birçok vatandaş, ya daha küçük evlere yöneliyor ya da daha uzak ve ulaşımı zor bölgelerde konut arayışına giriyor. Ancak, bu durumda bile konut sahibi olabilmek için oldukça yüksek bir maliyetle karşılaşılıyor.
Türkiye’de konut fiyatlarının hızla artmasıyla birlikte kira fiyatları da yükselmiş durumda. Bu durum, özellikle dar gelirli aileleri etkileyerek, hem kirada oturmayı hem de ev sahibi olmayı zorlaştırıyor. Birçok kişi, gelirin büyük kısmını kira ödemelerine ayırmak zorunda kalırken, birikim yapma imkanı da ortadan kalkıyor. Ayrıca, ev sahibi olamayan birçok kişi, kiralık konut bulmakta bile zorlanıyor, zira büyük şehirlerdeki kira fiyatları da asgari ücretli vatandaşların bütçesini zorluyor.
Uzmanlar, konut sahibi olmanın giderek zorlaşması karşısında, toplu konut projeleri ve devlet destekli düşük faizli konut kredisi programlarının genişletilmesi gerektiğini vurguluyor. Özellikle dar gelirli aileler ve asgari ücretle çalışan vatandaşlar için daha fazla sosyal konut projesi oluşturulması, ev sahibi olmayı kolaylaştıracak bir adım olarak görülüyor. Ancak, konut fiyatlarının yüksek seyretmesi ve inşaat maliyetlerinin artması, bu projelerin uygulanabilirliğini de zorlaştırmakta.
Sonuç olarak, Türkiye’de konut sahibi olma süreci, asgari ücretli ve dar gelirli vatandaşlar için her geçen gün daha da zor bir hale gelmiş durumda. Konut piyasasındaki dengesizlik, düşük gelirli vatandaşların gelecekte konut sahibi olma umutlarını azaltırken, yüksek konut fiyatları nedeniyle ev sahibi olmanın artık pek çok kişi için uzak bir hayal olduğu gerçeğini ortaya koyuyor.